15 Şubat 2012 Çarşamba

Gurbetteki Öğrencilerin Anıları Ödüllendirildi

Mersin Üniversitesi ve Mersin Dil ve Edebiyat Derneği işbirliğinde düzenlenen "Gurbette Öğrencilik" konulu anı yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. 15 Şubat 2012 Çarşamba günü Çiftlikköy Kampüsü Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ödül töreninde, birinciye IPAD bilgisayar, ikinciye küçük dizüstü bilgisayar, üçüncüye dijital fotoğraf makinesi ve mansiyon kazanan üç esere kitap seti hediye edildi.


'Gurbette Öğrencilik' Anı Yarışması, Mersin'de yaşayan üniversite öğrencilerinin dil, edebiyat ve kültürümüze ait değerlerimizle ilgili bilincini geliştirmek, yazdıkları eserleriyle kendilerini ifade edebilen nitelikli bireylerin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla düzenlendi.



Yarışmanın ödül törenine, Mersin Vali Yardımcısı Hüseyin Parlak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Özdemir, Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkan Yardımcısı Üzeyir İlbak, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Mersin Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı Dr. Mustafa Erim, MEÜ Rektörlük Türk Dili Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hürriyet Gökdayı, MEÜ Kültür ve Edebiyat Topluluğu Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Tan, Mersin Dil ve Edebiyat Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, topluluk üyeleri ile çok sayıda davetli ve öğrenci katıldı.



Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Dörtlüsünün müzik dinletisiyle başlayan törene Mersin milletvekilleri Çiğdem Münevver Ökten, Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, Ali Rıza Öztürk ve Mehmet şandır birer tebrik mesajı gönderdiler.


Vali Yardımcısı Hüseyin Parlak, törende yaptığı konuşmada, gençlerle ilgili bir yarışma düzenleme fikrinin takdire şayan olduğunu belirterek, "Gençlerin hayatlarına değer katmak, onların yaşamlarında farkındalık yaratmak adına yapılacak ne kadar çok aktivite olduğunu bu yarışma ile bir kez daha gördük" dedi. Gençlerle ilgili olan, onların hayatlarına bir anlam katan, onları hayata hazırlayan ve motivasyonuna bir değer katacak olan her faaliyete katılmaktan heyecan duyduğunu belirten Vali Yardımcısı Parlak, "Önemli olan insanların düşüncelerini dile getirmeye teşvik edilmesidir" diyerek yarışmanın bundan sonraki çalışmalar için başlangıç olması ve gençlerin katılımının artması dileğinde bulundu.


Yarışmanın Düzenleme Kurulu Başkanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Özdemir de yarışma boyunca çok güzel bir işbirliği sağlandığını dile getirerek Dil ve Edebiyat Derneği ile üniversite topluluklarının yarışmaya büyük katkılar sağladığının ve titizlikle çalıştıklarının altını çizdi. Yarışma düzenlemeye karar verdiklerinde katılımın az olabileceği ve eserlerin niteliği yönünde bazı kaygıları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özdemir, "Ancak yarışma sonunda gördük ki, bu kaygılarımız çok yersizmiş. Ne mutlu bize ki, çok iyi sonuçlar elde ettik. Bence artık kaygılanacağımız bir şey yok. Törene, üniversite dışından katılımın bu kadar çok olması da bize ayrıca mutluluk verdi" dedi.


Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Yönetim Kurlu Başkanı Dr. Mustafa Erim ise, dilde yaşanan kirlenmeye ve dilin yanlış kullanımına vurgu yapan bir konuşma yaptı. Yarışmanın üniversite öğrencileri arasında büyük bir yankı bulduğunu belirten Erim, yarışmaya 83 eserin katıldığını söyledi. "Yarışmaya katılan gençler, günümüz yazarlarının ayak izlerini takip etmektedir. Onlar, geleceğin yazarı olmanın ışığını yakmışlardır" diyen Erim, yarışmaya katkı sağlayan herkese teşekkür etti.




Konuşmaların ardından dereceye giren eser sahipleri açıklandı ve eserler okundu. Özgünlük, amaca uygunluk, temayı yansıtma ve Türkçeyi etkin kullanma kriterleri göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirme sonucunda; yarışmanın birincisi "Çilekli Dondurma" adlı eserle Emine Seçil Aydın, ikinci "Yalnızlığımın Başkenti" adlı eserle Gizem İzmir ve üçüncü "Gülümserim Duvarlara" adlı eserle Nimet Derya Baran oldu. Yarışmada "Umut" adlı eserle Bilal Çiftçi, "Muskamdaki 50 Lira" adlı eserle Ahmet Koyuncu ve "Ağladıklarım da Büyür Zamanla" adlı eserle Gökhan Yaman mansiyon ödülüne layık görüldüler.



Yarışmanın birincisine IPAD bilgisayar Vali Yardımcısı Hüseyin Parlak tarafından verilirken, ikinciye küçük dizüstü bilgisayar Prof. Dr. Yüksel Özdemir tarafından, üçüncüye dijital fotoğraf makinesi Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkan Yardımcısı Üzeyir İlbak tarafından takdim edildi. Mansiyon kazanan üç esere kitap seti hediye edildi; hediyeler Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şube Başkanı Mustafa Erim, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi ve Rektörlük Türk Dili Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hürriyet Gökdayı tarafından verildi.

Ded Mersin

13 Şubat 2012 Pazartesi

İsrafil Kuralay ile Söyleşi


'KÜLTÜR EKONOMİSİ'

Konuşmacı: İsrafil Kuralay

Tarih: 18 Şubat 2012(Cumartesi) Saat:13:00
DİL ve EDEBİYAT DERNEĞİ (İsmail Gaspıralı Toplantı Salonu)
Adres: Feshane Caddesi Nu:3 EYÜP/İSTANBUL
bilgi@ded.org.tr

8 Şubat 2012 Çarşamba


Konya Ded Taceddin Dergâhında

Dil ve Edebiyat Derneği Konya Şubesi Selçuklu Belediyesi ile ortaklaşa düzenlediği “Fotoğraflar Mehmet Akif’i Anlatıyor” başlıklı kompozisyon yarışmasında dereceye giren ilk 20 eserin yazarı olan öğrencileri ve danışman öğretmenlerini Ankara gezisi ile ödüllendirdi. Ankara gezisinin ilk durağı Taceddin Dergâhı oldu. Yarışmanın hedefleri arasında yer alan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un genç nesiller tarafından tanınması düşüncesi bu etkinlik ile görünür hale geldi.

Dil ve Edebiyat Derneği Konya Şube başkanı Halil İbrahim Çelik Taceddin Dergâhı ile ilgili olarak katılımcıları dergâh girişinde şu bilgileri verdi. “Taceddin Dergâhı, İstiklal Marşımızın yazıldığı mekândır. Mehmet Akif Ersoy, Milli Mücadeleye katılmak için Ankara'ya geldiğinde ev bulmanın çok zor olduğundan dolayı Dergâhın şeyhi tarafından dergâh yanındaki ev ikamet etmesi için Mehmed Akif e tahsis edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy Milli Marşımızı bu evde kaleme almıştır. Eser, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy, (20 Aralık 1873 - 27 Aralık 1936) şair, düşünür, veteriner, öğretmen, vaiz, yüzücü, milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti İstiklâl Marşı'nın şairidir. Burası Akif in dostlarını ağırladığı, ülke sorunlarının, sanatın ve Milli Mücadele ile ilgili konuların konuşulduğu, tartışıldığı ve bağımsızlık mücadelesinin odak noktalarından biridir. Bu açıdan da Taceddin Dergâh' ı önemli ve hatırlanması, korunması gereken bir mekândır. Ancak Dergâh çok uzun yıllarca kendi kaderine terk edilmiş, bakımsız ve içinde sarhoşların barındığı bir yer olarak kalmıştır. İlk olarak 1968 yılında, Ankara Eski Valisi ve senatör Ömer Naci Bozkurt tarafından fark edilerek tamir ve tadilatı yapılmıştır. Daha sonra, bazı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı'nın çabalarıyla Akif i anma günlerinin yapıldığı bir merkeze dönüştü. Günümüzde dergâh "Mehmet Akif Ersoy Evi" olarak hizmet veriyor.”

Katılımcılar Taceddin Dergâhından Mehmet Akif Ersoy’a dua ederek ayrıldılar. Gezi programını organize eden Dil ve Edebiyat Derneği Konya Şube yönetim kurulu üyesi Mustafa Uysal’ın rehberliğinde sırası ile ilk Meclis, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Anadolu Medeniyetleri müzeleri gezildi. Hacı Bayram Veli külliyesi ziyaret edildikten sonra yapılan ikramların ardından Ankara’dan Konya’ya dönüş başladı.

Geziye katılan öğrencilere Selçuklu Belediye Başkanlığı tarafından Safahat hediye edildi. Katılımcı öğretmen ve öğrenciler bu etkinliğin Milli Şairimizi tanımak açısından son derece faydalı olduğunu ifade ederek organizasyon komitesine ve Selçuklu Belediyesine teşekkür ettiler.

DED KONYA

7 Şubat 2012 Salı

Beşir Ayvazoğlu: Türklerin ilk Kızılelması İstanbul’dur

Edebiyatçı, Şair, Yazar Beşir Ayvazoğlu, Türklerin'in ilk Kızılelmasının İstanbul olduğunu söyledi. Saltukname'nin Kızılelma kavramının ilk defa ve İstanbul kastedilerek kullanıldığı bir eser olduğuna dikkat çeken Ayvazoğlu, kitabın bu özelliğinden hareketle, İstanbul'un Türklerin ilk Kızılelma'sı olduğunu belirtti.

Ayvazoğlu, Dil ve Edebiyat Derneği (DED)'in Eyüp'teki genel merkezinde, "İstanbul ve Edebiyat" konulu bir söyleşi yaptı. Her hafta geleneksel olarak düzenlenen "Cumartesi Söyleşileri"nin bu haftaki konuğu olan Ayvazoğlu, Saltukname adlı eserde, İstanbul’un bir Kızılelma olarak anlatıldığını söyledi.

Ayvazoğlu, konuşmasında İstanbul'un Türk edebiyatındaki izlerini sürdü. Ayvazoğlu, eski İstanbul fotoğraflarında görülen ve oryantalist bakışın etkisinde şekillenen İstanbul imajının, edebiyatımızdaki İstanbul ile uyuşmadığını belirtti. Ayvazoğlu, Battalnamelerden, Latifî’nin Evsâf-ı İstanbul’una, Fatih Sultan Mehmet’in şiirlerine, Necati Bey’den Şeyh Galip’e kadar İstanbul’un özgün silüetini çıkarmanın mümkün olduğunu örnekleriyle gösterdi.

Yahya Kemal’in tanımlamasından hareketle İstanbul’un kültür ve medeniyetimizin bir özeti olduğunu dile getiren Ayvazoğlu, İstanbul’un 93 Harbi ile başlayan süreçte bu konumunu yitirerek “salaşlaşma”ya başladığının altını çizdi. Ayvazoğlu, salaşlaşmayı “uyumsuz, derme çatma” anlamının yanı sıra, yaşanan kötü duruma dikkatleri çekici bir çağrışımı olduğu için kullandığını belirten Ayvazoğlu, mizahi bir üslupla trajikomikleşen İstanbul’daki değişime dikkat çekti. Bu anlamda, 93 Harbi ile gelişen süreçte, fotoğrafın da yaygınlaşmaya başlamasını İstanbul için bir talihsizlik olarak gördüğünü söyledi.
ŞİİR ve SÖZCÜKLERİ TANIMAK

Konuşmacı: Adnan Özer
Tarih: 11 Şubat 2012(Cumartesi) Saat:13.00'da

Yer: DİL ve EDEBİYAT DERNEĞİ (İsmail Gaspıralı Toplantı Salonu)
Adres: Feshane Cad. Nu:3 Eyüp/İstanbul

1 Şubat 2012 Çarşamba



DİL ve EDEBİYAT DERGİSİ

38. Sayı Çıktı!

Militarist Modernleşme / Batılılaşmanın Huzursuz Dünyası
Üzeyir İLBAK

"Bir takım suların durulmasını beklemek zorundayız"
Orhan OKAY ile Söyleşi

Âkif Yılı Etkinlikleri ve Âkif Hakkında Yeni Yayınlar
Mustafa MİYASOĞLU