7 Aralık 2011 Çarşamba


Kuzu: Yeni Anayasa'da Türkçe üstkimlik

Dil ve Edebiyat Derneği’nin (DED) ikinci olağan genel kurul toplantısı yapıldı.Genel Kurulda çok sayıda tanınmış simanın bulunması dikkat çekti. Derneğin Kurucu Başkanı ve AK Parti’nin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Burhan Kuzu, milletvekilleri, Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Haluk Akalın, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ve ilçe belediye başkanları, AK Parti il ve ilçe yöneticileri, diğer illerden gelen DED Şube başkanları ile çok sayıda misafir kurulda hazır bulundu.

Divan Kurulu’nun seçimiyle başlayan toplantıda daha sonra DED ile ilgili bir sinevizoy gösterimi yapıldı. Toplantıda ilk olarak söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, DED’in önemli ve takdire şayan hizmetlerde bulunduğunu belirterek, dernek yönetimini kutladı.

Ekrem Erdem: İnsanı insan yapan özellik dildir.

Daha sonra söz alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve DED Başkanı Ekrem Erdem, dernek kongresine gösterilen ilgiden dolayı katılımcılara teşekkür ederek, “Bildiğiniz gibi, derneğimiz 22 Mayıs 2008’de 102 seçkin üyemizin imzasıyla kuruldu. Kuruluş aşamasında ve kuruluşundan sonra bugüne kadar, derneğimize maddi, manevi destek veren, zaman ayıran herkese teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Böylesi önemli bir dernekte kurucu olmayı onur sayarak yanımızda yer alan değerli üyelerimize ve daha sonra aramıza katılan siz değerli üyelerimize şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Derneğin Genel Merkez ile birlikte toplam 13 şubesi bulunduğunu belirten Başkan Ekrem Erdem, bu şubelerin Sivas, Sinop, Çorum, Osmancık, Ankara, Bursa, Kocaeli, Karaman, Yozgat, Konya, Ordu ve Mersin olduğunu söyledi. Başkan Ekrem Erdem, derneğin yaptığı çalışmalarla kamu yararına çalışan dernek statüsü kazandığını ifade etti. Başkan Ekrem Erdem, şunları söyledi:

“Biliyorsunuz, dil, millet ve milliyeti meydana getiren unsurların başında gelir. Dil, millet fertleri arasındaki anlaşmayı sağlayan, millî birliğin esasını ve özünü teşkil eden bir araçtır.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, bir milleti millet yapan en önemli değerin dil olduğunu vurgulayarak, “Dil yoksa millet yok, dil yoksa insan yok. İnsanı insan yapan özellik dildir” diye konuştu.

Ekrem Erdem, Derneğin genel kurulunda yaptığı konuşmada, Türkçenin içinde bulunduğu sorunun çok derin olduğunu belirtti. Bir milleti millet yapan en önemli değerin dil olduğunu aktaran Erdem, ’’Dil yoksa millet yok, dil yoksa insan yok. İnsanı insan yapan özellik dildir. Dil yoksa kişilik yok. ’İyi insan’, ’kötü insan’ diye birtakım tarifler yaparız. Aslında farkında olmadan şunu ifade ederiz; ’iyi insan’ dediklerimiz, ’kaliteli insan’ dediklerimiz kesinlikle ana diline hâkim olan insanlardır. Kendini ifade edemeyen insanlar, kesinlikle kötü insandır. Yani görüntü itibariyle söylüyorum. ’Ne kadar kibar insan’ diyorsanız, kesinlikle Türkçeyi iyi konuşuyor demektir’’ diye konuştu.

"Türkçe dersi önemsenmiyor"

Bu kadar önemli olmasına rağmen, Türkçe dersinin önemsenmediğini vurgulayan Erdem, şöyle devam etti: ’’Şu anda okullarda bir anket yapsak, en sevilmeyen derslerin başında Türkçe gelir. Veliler, ’Türkçeden de sınıfta bırakılır mı?’ Bırakılır. Hâlbuki Türkçeyi doğru şekilde öğretmediğiniz zaman, hayata kötü başlıyor demektir. Matematikte başarılı olmasını istiyorsanız, kesinlikle ilk önce ana dil meselesinin halledilmesi gerekir. Bugün Türk milletinin en çok şikâyet ettiği konulardan bir tanesi, yabancı dili öğrenemiyoruz. Yabancı dili öğrenmenin ilk şartı Türkçeyi iyi öğrenmektir. Ana dilini bilmiyorsun ki, yabancı dili öğrenesin. Temel sorunlardan bir tanesi budur. İnsanların arasındaki şiddetin, kavganın en önemli sebebi, yer geliyor dilde düğümleniyor. Aile içi şiddetin sebebi nedir? Kendini ifade etmekte zorlanan ya da karşı tarafın anlamadaki zorluklarından kaynaklanan sorunlardan dolayı, ifadenin başka bir şekli olan şiddet devreye giriyor. Öncelikle Türkçeyi nasıl öğreteceğimiz ve nasıl seveceğimizle ilgili çalışmalar yapmamız gerekiyor. Ancak gerçekten toplumda ciddi bir duyarsızlık var ve kimsenin de derdi değil.’’

Türkçenin hoyratça kullanıldığını ifade eden Erdem, ’’Söyleyen farkında değil ama beni rahatsız ediyor. Türkiye dünyanın en zengin ve güçlü dillerinden bir tanesine sahip. Ben iddia ediyorum; bugün dünyanın en çok kelimeye sahip dili İngilizcedir, Türkçe de bundan az değildir. Ben şu anda Türk Dil Kurumunun sözlüğüne bakıyorum, sayısız kelimeyi bulamıyorum. Siz Türkçe deyince, yalnız Türkiye’yi niye düşünüyorsunuz? Buna Azerbaycan’ı, Türk dünyasını da kattığınız zaman, Osmanlıcayı kattığınız zaman eğer İngilizceden daha az kelimesi oluyorsa, ben bir şey bilmiyorum. Arşivlerdeki kitapları bir taramaya tabi tutalım, 700 bin kelimeden çok daha fazla kelimemiz olacaktır diye düşünüyorum’’ ifadelerini kullandı.

"Yeni Anayasada Türkçe Üstkimlik.."

Toplantıya katılan Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da, yeni anayasanın temelini ise Türkçe'nin oluşturacağını belirtti.

Toplantıda konuşan TBMM Anayasa Komisyon başkanı Burhan Kuzu, yeni anayasanın ipuçlarını şu sözlerle verdi: "Avrupa ülkelerinin anayasalarının madde sayısı az, metinleri kısa. İngilterede yazılı metin yok. Koca Amerika 7-8 paragraflık madde ile yönetiliyor. Ama doğuya gittiğinizde madde sayısı artıyor. Bunlardan şu sonuca vardım, eğer bir ülke gelişmiş ise anayasası kısa, gelişmemiş ise uzun oluyor. Kısa yazalım biz de yazalım gelişelim. Yok, geliştiğin zaman kısa olur. dolayısıyla biz bunu zorlayacağız."

Kuzu, Türkçenin yeni anayasadaki önemine de dikkati şöyle çekti: "Türkçe üst kimlik, dil olarak orada duracak, elbetteki alttaki diller öğrenebilir. Onun sakıncası yok. Yeni anayasa çerçevesinde bu konu çok önemli bir şekilde yer alacak"

Burhan Kuzu yeni anayasa hazırlanırken Türk Dil Kurumu ve Akademisyenlerden gelecek her türlü öneriye açık olduklarını da belirtti.

"Yeni Anayasa Farklı Yorumlara Meydan Vermemeli !"

Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Haluk Akalın ise sözlerine “Böylesine seçkin bir topluluğun önünde konuşmak ve böylesine seçkin bir topluluğun üyesi olmak benim için çok büyük bir şeref. Bir hayalin gerçekleştiğini görmek benim için ayrıca bir mutluluk kaynağı. Ben de derneğin dokuzuncu üyesi olarak bu derneğe büyük bir şerefle kaydolmuştum.” diyerek başladı. Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Haluk Akalın, yeni anayasanın farklı yorumlara meydan vermemesini istedi. Anayasa yapım çalışmalarına da değinen TDK Başkanı Akalın, "Bir anayasa maddesini, ben okuduğumda başka türlü, siz okuduğunuzda başka türlü, bir başka kişi okuduğunda başka türlü anlıyorsa, yorum yapabiliyorsa o anayasanın metni iyi yazılmamış demektir." diye konuştu.

Toplantı yedek ve asil olmak üzere yeni genel kurul üyelerinin seçimiyle son buldu.

Haber7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder