Dil ve Edebiyat Dergisi Kasım Sayısı
Çıktı!
Çatışma mı? Bir Arada Yaşamak
mı?
"Medeniyeti Kültür Üzerinden
Okumak"
Üzeyir İLBAK
Dil ve Edebiyat Dergisi Kasım Sayısında Medeniyetleri
Kültür Üzerinde Okumayı İnceliyor.
Edebiyat ve Sinema (A’dan Z’ye) / Şehitlerimiz Prof. Dr.
Hikmet Özdemir / Beyazıt’ta Bir Anıt Ağacın Ölümü Dursun Gürlek / Gözyaşı Recep
Garip / Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Şeytan İşi Emel Koşar/ Osmanlı Tecrübesi Fatih
M. Şeker/ Yahya Kemal’in Gönüllü Sürgünü Mustafa Miyasoğlu / Dedesiz Bir Bayram
Edagül Zülfikaroğlu / Kırım’da Özlem, Hüzün, Sevinç… M. Kamil Berse / Gazoz
Kapakları (şiir) Sadettin Kaplan / Ey Sevgilim Hoşça Kal (şiir) Mehmet Atilla
Maraş
“Semavî dinlere mensup toplumların önderleri, İbrahim’in çocukları
ortak geleneğin gerektirdiği birlikte yaşama alanlarının çoğaltılmasına katkı
sağlamak durumundadırlar. İbrahim’in (as) hayatına, yaşantısına, aile ve eşleri
ile olan ilişkisine dair Tevrat, Eski-Yeni Ahit ve Kur’an’da üzerinde özelikle
tefekkür edilecek çok fazla ortak metin mevcuttur. Bu metinlerin yorumları
şaşırtıcı ölçüde benzerlikler göstermektedir. Kaynaklar, medeniyetler çatışması
mimar ve çığırtkanlarını yalanlayan ortak figür ve değerlerle, birlikte
yaşamamızın yöntemlerini aktarmaktadır. İbrahimî geleneğin önerdiği iman ve yol
haritası ötekileştirmeyi engelleyecek düzeydedir. Hacer ve Sara’nın neslinden gelen dünyadaki üç büyük inanışa mensup topluluklar; ataları İbrahim gibi kavi bir imana yönelmek ve atalarının hayatın her alanına nüfuz edecek kadar samimi yaşadıklarını, insan onurunu koruma uğruna gerektiğinde göç ettiğini, birlikte yaşamanın, kardeşliğin ve özgürlüğün teminatının ahlaki tavırlar olduğunu, doğruluğun ve “ötekinin hayat hakkına” saygının toplumları rahatlatacağını bilmek durumundadır.” |
CENGİZ DAĞCI İLE SON GÖRÜŞME
Dağcı, Türkiye’ye iltica etmek için başvurur, Türkiye’de bir tanıdığından davet mektubu getirmesi şartını öğrenince ki yoktur herhangi bir tanıdığı, “bütün Türkiye benimdir” diyerek çıkar elçilikten. |
“Sanat ruhun derinliklerini kurcalama gayretidir.”
M. NİYAZİ ÖZDEMİR İLE SÖYLEŞİ “Ben edebiyatı ve kültürü ruhi bir olay olarak telakki ediyorum. Sanat ruhun derinliklerini kurcalama gayretidir. Ben ruha inanmayan bir ideolojinin, bir insanın derinliği olabileceğine inanmıyorum.” |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder