Abdullah Öztemiz Hacıtâhiroğlu
(DİRİLİŞ DERGİSİ 4. Dönem 13. Sayı S,30)
Dalı gür bir ağacın kuytu dibi
Dökülür gölgesi lık lık su gibi
Ulu bir çeşme akar iç dökerek
Uzanır şarkısı yıldızlara dek
Bir yanık sesle çağıldar boyuna
Çeşmenin kendisi kanmaz suyuna
Oku üstündeki tâlik süsünü
Uzatırken yumuşak süngüsünü
Su değil çağ akıtır mermer oluk
Kuşatır çevremi binlerce kavuk
Sıradağlar gibi görkemli ve dik
Her kavuk kıvrımı Kur'an'a beşik
Yeniden canlanır altun çağımız
Buğudan güller açar bardağımız
Bir çıkıştır bu ki yoktur inişi
Yağan aydınlığın olmaz dinişi
Konuşur şarkıların duygu dili
Ağacın yaprağa sığmaz yeşili
"Eski Kasr" ın göğe destek tavanı
Tattırır ölmüşe ölmez olanı
Çekilir gözlere tarih şöleni
Yeni eskir, fakat eskiyse yeni
Denizin pır pır uçar mâvi sesi
Titretir perdemi bir yaz nefesi
Esmemiş yeller ağaçlarda uyur
Yayılan ninniyi duy öylece dur
Yanaşır sahile aşk adlı gemi
Doldurur akşamı sevda dönemi
Erimiş altunu binbir ışığın
Deniz üstünde yüzer darmadağın
Camların titrek alevden oyunu
Günün akşamla mühürler sonunu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder